"Kim olduğumu ve nerede olmak istediğimi bilmiyorum.. Belki de bu yüzden hiç bir yerde, hiç kimseyim." Aslında ben youm la.
24 Eylül 2014 Çarşamba
HASTANE YEMEKLERİ
Aynı cümle, yerleri değişik kelimelerin. Herkesleşmek ne demek biri bana açıklar mı; hepimiz birken? Fark bir olduğumuzu kabul etmektir belki de... Biriz. Anlayanlarla aynı. Aynılıklar farklı... Ve hasta.
Ruhsuz. Yine tuzsuz hastane yemekleri. Döksen de tatlanmıyor. Yemek pişerken serpilmeli. Böyle olmuyor. Dönüyor dünya. Bulanıyor midem. Bitmez mi dünyanın şarjı? Tanrının jeneratörü yaralıyor sokakları. Sokaklar hasta. Sokaklar yaşlı. Hastanın halinden hasta anlar. Yaşlının halinden yaşlı. Merhamet eden suretler, bir garip perhizdeler. Sevene de aşk olsun. Hep mi hastalıklı kalpler? Ruhumuz soğuk almış. Isınmıyor. Bu öksürmelerde dahil mi sevdalara? Ölü beyinler. Kalbimiz atıyor ama. Ne yapmalı? Doktor bey ne dersin? Umut, hala var mı? Yine de ne olur, tuzlayın şu tarhanayı.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)