30 Mayıs 2018 Çarşamba

Oturgaçlı Götürgeç

Bir sorun mu var bu sabah?
Durak boş.
Oturgaçlı götürgeç geliyor, çok insanlı.
Toz kalkıyor.
Alerjim azıyor.
İnsansız.
Sandım.
3 kişi varmış, saklanıyorlar sanki.
Akışıyor gri içime.
Sarışın bir kadın göz kırpıyor içeriden. .
Merhaba.
Şehri yabancılıyorum.
Bu kez ılık hava, en sevdiğim.
Buralı mısınız?
Bir keman gıcırtısı duydum, içimden.
Yargılama beni.
Ve işte yine yaptın.
Saçlarımı da alıp gidiyorum.
Kimseye bir şey açıklamak zorunda değilim.

Kaynayan Hatıralar

Bu bir aksilik mi?
Düşünmüyorsun.
Yüzeyim derime vurdu, hınç alıyor sanki.
O bir şey yapmadı ki?
Olsun.
Ölse rahatlar mısın?
Acımasızsın, yalnız kendine.
Annen kıyamazdı sana.
Açacağım altını, biraz azal.
Kaynıyor hatıram, hiç özleyeceğim yoktu.
Bir kuş ayrılıyor dalından ağacın.
Ağaç hala yeşil.
Her şey buhar oldu.
Yeter.
Küvete gireceğim biraz.
Ben annemin evine gidiyorum.

Mavi Badem

Cam mavi gözleri vardı yabancının. Korkmadım. Onayladım uzaktan, sihrini. Yaklaştı, hissetmiş gibi. Badem dedim, bir yemiş. Hayatında hiç yememiş. Zihnimi burkan o şarkıyı gördüm, turuncu. Mavi bir bademin rengini hissettim damağımda. Omzuma ekti yolların çiçeksi kokusunu. Kirpiklerimi verdim, yaprakların bedeli. Toprak kaçtı gözlerime. Açıp kapayana kadar, öldü mü kör? Bir nehir akmıştı yüzümden. Yalnız dudaklarının kenarlarını hatırlarım. Unuttum tadını bademin. Siz, yalancısınız.