26 Haziran 2017 Pazartesi

KARINCA KARARINCA

Kainatın içinde tek başımıza ne kadar gereksiz, bir bütünün tamamlayıcıları olarak ne kadar önemli olduğumuz ironisini bana hatırlatacak hayatın o iyi öğretilerini unutturmayacak bir formül geliştirmek istiyorum. Şuan hatırlıyorum. İşte tam da bu noktada; zamanı durduracak o denkleme gereksinim duymadan... Makyaj malzemelerinin ne işe yaradıklarını bilmeyecek kadar güzel, öğrendiğimde denemek istemeyecek kadar meraksız olmak isterdim. Meraksız yerine öz güvenli ifadesini kullanabilecek kadar cesur. Bir şarkı yazmak isterdim; içinde rüzgar, zaman ve biz geçen. Koreografisini hiç kuramadığım o güzel saçlı kelimelerin dans ederken terledikleri. İstediğim şeyler var. Yemin ederim kendim için değil. Kendim diye bir şey yok. İnanana aşk olsun. Bana değil, kendim'e. Bize bir tarak verip esmeyeceksen dinle. Beni değil, onu; Sabah yatağının üzerinde gördüğün bir karınca, sana anlatabilir her şeyi. Sakın ona vurma. Yoksa, öcülerin tırnak gösterdiği bir rüyada, sırtında kainat damlacıkları kalmış paletiyle üzerine basar zaman. Sonunda bir esersen, kalırsın dünyaya. Sanıyorum. Sandım, karınca kararınca.