"Kim olduğumu ve nerede olmak istediğimi bilmiyorum.. Belki de bu yüzden hiç bir yerde, hiç kimseyim." Aslında ben youm la.
5 Ağustos 2015 Çarşamba
TAHTADAN KADIN
Tahtadan kadınım.
Deliklerinden ip geçirildiğinde,
işi bitmiş sayılan.
Günahkarsınız,
ve ben tahtadan kadınım.
Önce yontulan,
sonra boyanan.
Dağa taşa yalanan köpeğe inat,
tahtadan kadınım,
ve pek bir gururlu ağacım.
Biraz meşe biraz ceviz.
Gürgen kimimiz.
Çok var ya bizden,
kimin umurunda değerimiz?
Tahtadan kadınım,
ve ucuza gideriz.
Atmıyor kalbimiz,
bizimki arkadan kurmalı.
Tik tak tik tak...
İşlenmesine saat tutulan,
tahtadan kadınım.
Alma hafife,
bir orta oyununda,
iyi para ederiz.
Kıvrılan belimiz,
yüzlerce göze hediyemiz.
Şaka şaka.
Tahtadanız ya,
kıvrılmaz belimiz.
İşte bu yüzden dayak yeriz.
Gözü kara bir çift ele emanet,
salınır durur halimiz.
Tanrının cezası,
tahtadan kadınım.
Deliklerinden ip geçirildiğinde,
hıyanete uğramış;
sesimiz görülmez,
yaramız duyulmaz.
Tahtadan kadınım.
Bizim çivimiz dahi paslanmaz.
Tanrım!
Ne de maharetli elleriniz.
Sahi,
neydi size gelişimiz?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder