21 Haziran 2015 Pazar

İyi Bil(ir)diklerimiz

Kök salsak ya hayata bizde ağaçlar gibi. "İyi bil(ir)dik"lerimizin mabedine ayak basar gibi çorapsız. Yarı ıslak topraktan aşk çeksek köklerimizle, dallarımıza doğru. Menekşeyle karışık fesleğen kokuları vursa yapraklarımıza. Sonra solsak, vakti gelince.. Gövdemiz aşktan şişince. Canımızı yakmak isterce karnımıza kazınan harfler, kabuk bağlayınca. Bardaktan boşalırca yağan yağmurdan sıkılıp, kovuklarımıza sokulan dostlar; yıldızlı gecelerde gölgemizde sevişen aşıklar gelmez olunca. Unutulunca. Kırılınca. Ama dipdiri ayakta dururken hala; döktüğümüz son sarı yaprak, toprakla öpüşse çıkarsız... Toprak, onu mabedine aldığında; bir parçamız aşk şehrine sıkıştığında; bizde artık oralı olduğumuzda; iyi bilseler ya bizi de, gövdemize vurulan harflerin hatırına, hesapsız kitapsız...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder