"Kim olduğumu ve nerede olmak istediğimi bilmiyorum.. Belki de bu yüzden hiç bir yerde, hiç kimseyim." Aslında ben youm la.
21 Haziran 2015 Pazar
Ruhundan Tramvay Geçen Adam
İhtiyacın olduğunda kimse yanında olmayacak. Bu yüzden kendinle yetinmeyi öğrenmelisin. Denize doğru git. Aslında okyanuslar daha güzel ama alınmasın deniz elde o varsa. Sus sus duymasın. Güzel deniz. Mavi deniz. En güzel ayna deniz. Benim kırmızı denizim. Bazen beyaz deniz. Ve eflatun. Güzel deniz... Bir ayna bir insanı bu kadar mı güzel gösterir? Güzelsin aslında. Karıncalı insanlar, ama net deniz...
O değilde ne diyeceğim sana;
bence sen aşkı yanlış anlamışsın.
Aşk tam da burda. Kendine baktığın noktada. Yeryüzünde sana en uzak yer sırtındır derler. Aslında yeryüzüde sana en uzak yer; kendi yüzündür, onu başkalarında aradığın sürece...
Ruhundan tramvay geçen bir adama, sakin sular lazım. Gözlerine kulaç atıp, kalbinin kıyısına oturmak lazım. Aklının fırtınasına direnip, ciğerine vurmak lazım. En derinlerde alabora olup, yüzmeyi unutmak lazım.
Kendi yüzünü aynalar da bulmak değil, kendinin aynası olman lazım. Ve baktığında ellerindeki çizgilere, kendi yüzünü görmen lazım. Belki ayrılır da bu adam paslı demir yollarından, bir vapurda elini tutar. Tutar da görür puslu simanı. Akar kaderine, çizgilerinden. Gözlerinde can bulur fırtınası. Sonra istersen yüz kıyısında. Çok açılma. Sakin sular da yutar insanı, zemini kaygan kumsa hele ki.. Tercihiyle boğulmalı insan yutulmaktansa hakeza.
İnadına kaygan kumlar ara kendine sen ama. Kıyısına ruhunu parmaklarınla yazabileceğin. Mürekkebin işaret parmağın olsun; ilhamın, ruhundan tramvay geçen bir adam...
Fakat Ne yaparsan yap, güvenli aşk arama. Unutma güvenli sular yüzmek; tehlikeli sularsa, boğulmak için...
Boğulsana. Korkma. Boğul aşktan. Boğul aşkla. Koş denize, mümkünse bir okyanusa Durma. Boğul aşka. Hücrelerinin arasındaki vakumlara kadar...
Çünkü aşk, nefesinin kesildiği yere kadar.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder