"Kim olduğumu ve nerede olmak istediğimi bilmiyorum.. Belki de bu yüzden hiç bir yerde, hiç kimseyim." Aslında ben youm la.
2 Nisan 2017 Pazar
KÖŞE BAŞI
Bi köşe başında parmaklarını çıtlatırken bulursun kendini. Çıkmıyor sokak. Ve işte ortasındasın; avazın avuçlarında. Kendini kırmaya cesaret gerek. Geçen hafta yetiştiremediğin iş için yarın nasıl hesap vereceğini düşünürken bi pazar akşamı patronuna, hayatının anlamını sorgular beyninin diğer yarısı. Hayır depresyonda değilsin. Bu duyguyu tanımıyorum henüz. Kulak astığın insanları anımsarken birer birer, saygıdan mı dersin bükülen avuçların, terk edilmiş bir küfrün tek kişilik orkestrasına? Sonuç sorgusu; ah ne de aptalsın! Çitilemek istemediğin için makinayı tekrar tekrar döndürdüğün halde kurtulamadığın bir leke gibi, yapışır üzerine birkaç hatıra. Beklediğin o sokakta, köşeyi döndüğünde artık seni tüm bu kargaşadan çıkaracak insanla çarpışmayı dilerken, sanki bu büyük lütfa ermen garantiymiş gibi, ona alışıp alışamayacağın düşüncesi kaplar beynini. Derken bir umut dönersin köşeyi. Çünkü artık o eski filme bile sığınamıyorsundur. Siz, o filmi de birlikte izlemiştiniz. Paylaşımcı ruhuna sokayım. Cinler çarpar hevesine. Elinde bi avuç kitap yoksa şanslısın demektir. Pardon dersen, bulaşmazlar.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder