Nefretin utancı dürtüyor göğsümü.
Bir iç konuşma doğuyor zihnimde.
Defalarca gördüğün halde sonu zuhur etmeyen rüya gibi.
Tahammülümü tüketen hep aynı polemik.
Sen konuşmak istemeyince susmuyor karşındaki.
Saygı da kalmadı artık.
Cık cık..
Kana kana sövüyorum ardından.
Alamıyorum hıncımı.
Hangi kelimeyi seçsem, afallıyorum?
Edebiyatın hor gördüğü duygular bunlar.
Bir isim bahşedilmeye layık görülmemiş piçler.
Yılıyorum öfkemden, yılmıyor dışımdaki kahpeler.
Doğuştan herhalde? Sakin olmalıyım.
Deprem oluyor korkularımda.
Altında kalıyorum nefretinin.
Kendi sesini kendin duyacaksın.
Yoksa ölürsün.
Huzuru kendi içlerinde bulamamış insanlar, huzuru kendi içinde bulmana izin vermeyecekler.
Ama sen direneceksin.
Bir iki damla saf göz yaşı dökeceksin çocukça.
Nasır tutacak naif ruhun, sertleşeceksin.
Başta bir delireceksin ama zamanla çarpsa da hissetmeyeceksin.
Sıkılacaksın sonra, bir bakacaksın çarpan sensin.
Önce saçlarını ağartıp, sonra boyatmanı öneren insanların arasında sıkışıp aynı diyaloğu tekrar ederken bulacaksın kendini.
Sus!
Hayır, hak etti!
Öfkeden delireceksin aptal!
Bir vursam rahatlarım aslında..
Şiddet çözüm değil, hoş görmelisin.
Kes sesini mal!
Kendimi dizginlemem gerekmediği bir yerlerde var olma arzusundan doğan hayal kırıklığı kamçılıyor öfkemi.
Yuttuğum cümleler şişiriyor boğazımı.
İnsan başkasının kansızlığından enfeksiyon kapar mı?
Bozuluyor doğamın dengesi, ne kadar yaşarım bilmem.
Katilsiniz.
güzel
YanıtlaSilÇok teşekkürler 🙏🏻
Sil