2 Ağustos 2014 Cumartesi

SANRIM BENİ BAŞTAN YARAT

Herkes inanır aslında biraz.. Tamamen kendini anlatabilse özüyle, kimse tarafından vazgeçilemeyeceğine. Belki de herkesi kendim gibi bildiğim içindir bana öyle gelişleri. Yinede anlatmak istiyorum. Tanımadığım her şeye. Bilmiyorum. İşte en çok bu kelimeyi seviyorum. Hiçim. Biliyorum. Herkes kadar. Ve hiç kimse. Kurduğum cümlelerin, varoluşum boyunca, ve tartışığımız kavramların bizi bi yere götüremeyeceğini biliyorum. Yarım kalmak insanoğlunun laneti. Varamayacığımızı hiç bir vakit bi sonuca, biliyorum. Hatice abla değil, netice abla ya hani bizde eli öpülesiceler. Hatice hep yadırganacak. Ve netice hep yalnız kalacak. Biliyorum. Yinede boş bi inançla kelimelere karşı, ben yazıyorum. Haticeyi bilmem de , neticede insanız. Anlatmak istiyorum kendimi içtiğim kahve fincanına bile. Ve süzdüğüm aynalardaki alın çizgime. Aldığı nefesi yazmak ister mi insan? Kalbimi göremediğimden, defterler ediniyorum. Aklımı göremediğimden, kitaplar.. Okuyamadığım için insanları, hayali kahramanlar ediniyorum. Acıyorum. Çekilmez bi insan oluyorum bazen. Farkındayım. Herkes bazen biraz çekilmez.. Bu değilim ben. Anlatamıyorum. Yarım yamalak cümleler yakıştırıyorum dilime, zihnimdeki karelerden bozma. Hiç biri tutmuyor diğerini. Hiç biri tamamlamıyor ötekini. Harflerin koreografisini çizmek de akıl işi. Aklımı yettiremiyorum. Mesela, " Her düşüşümde yanlışlarıma kendimce, bi çay daha içiyorum. Bakıyorum da, zararın neresinden dönsek çay. " anladın mı? Bak gördün mü? Parçalıyorum cümlelerimi. Hep yarım. Deftere sığamıyorum. Paylaştıkça çoğalmaz insan. Azalır. Tek ruh olur. Hakk'ikate ulaşmanın yegane yolu budur. Herkes bi Şems Herkes bi Yunus olma derdindeyken, dağda tepede, hakkı arıyorum kalabalığın içinde. Sende. Bende. 3. Tekil herkeste. Ruh avcısıyım kimi zaman. Ne kadar avlanırsam içime içime, o kadar bende. Üstüste koyuyorum. Sonra çekilip bi köşeye kaynatıyorum içimdeki tencerede. Erisin de karışsın diye birbirine, atıyorum buzluğa. Tek bi ruh lazım bana, ama hepsi içinde. Kim demiş Vucudumuzun yüzde 70 i su diye Bunca aşkın içinde? Yazıyorum dökülsün diye. Seviyorum yazıyım diye. Bi şiirlik aşk yüreğimde. En güzelini yazınca biliyorum öleceğim. En güzeli yok. Ölümsüz sanıyorum durup durup kendimi. Sanılar.. Sanmalar.. İşte edindiğimiz tanrılar. Sanrılar.. Kurup kurup inandığımız her düşünce sanrımız. Sonra çürüttüğümüz. Sonra tekrar inandığımız. Yanıyoruz. Çalınan elmayı versem geri, çıkarır mı acaba bu cehennemden bizi? Anlamadın dimi? Dert değil. Cehennem diyorum, içimizde. Sevgisizlik dizboyu. Takılıp takılıp düşüyorum. Elma dediğimi sen düşün. Kurtulayım derken, büyüyorum. Boşuna anlatıyorum bunları. Merak etmiyorsun ki. Kimse kimseyi merak etmiyor bu dünyada. İşte insanlığın sorunu bu. Halbu ki, hepimiz biriz. Tek ruh, yaradanın üflediği.. Nasıl bu kadar duyarsız kalabildik, anlamıyorum. Artık sanrılarımız o denli buyuk. Sanırım artık, insan değiliz. Ya da bu elmalar gercekten çürük.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder