"Kim olduğumu ve nerede olmak istediğimi bilmiyorum.. Belki de bu yüzden hiç bir yerde, hiç kimseyim." Aslında ben youm la.
11 Mart 2023 Cumartesi
Kabul Et, Teslim Ol, Şahit Ol
Her şey olması gerektiği gibi ve olan senin en yüce hayrınadır.
Kabul et, Teslim ol, Şahit ol.
Bir karar verdiğinde kendi kararını yargılamak, kendini suçlamak, keşkelere sığınarak pişmanlık yaşamak kibirdendir.
Nasıl mı?
Kararların kainatın akışından ayrı değildir.
Her karar, her düşünce, her hareket kainata etki eder. Sonsuz kainatın sonsuz zaman dilimlerinde yaşayan sonsuz varlıkların sonsuz eylemlerinin herbiri kainatın tümünü etkiler.
Yani hepimiz birbirimize görünmez iplerle bağlıyız ve yaptıklarımız için birbirimizden sorumluyuz.
Bu bağlılığa, bu zincirleme etkiye, bu gerçekliğe rağmen; kendi kararlarımızı verebiliyor oluşumuzun bir kaosa yol açmaması büyük bir mucizedir. Çünkü her canlı kendi seçimini yaparken, hala olması gereken olmakta ve kainat tam bir denge içinde dans etmektedir.
Kainatın işi budur. Düzeni sağlamak.
Sen bir seçim yaptığında, sınırsız ihtimallerden, onun senin ve bütünün en yüce hayrına olan versiyonuyla zincirleme döngü oluşur. Bu yüzden yanlış da yapsan, o yine senin en yüce hayrına şekillenir.
Elbette bu, yaptıklarının bedelini ödemeyeceğin anlamına gelmez..
Bu nedenle ona güven. Kızmak, yargılamak, pişmanlık yaşamak ve müdahale etmek; “benim planım, senin sonsuz aklın ve sınırsız olasılıkların arasından seçerek sunduğun plandan daha iyidir” demektir. Ve böyle bir talep karşısında, tek işi senin en yüce hayrına hizmet etmek olan kainat, talebine saygı duyar ve tüm işi sana bırakır.
Kısacası; akışta olmaktan değil, akışın dışında kalmaktan kork.
Bedenini sev.
O senin bu dünyayı deneyimleyebilmen için, seni kendi bölgesine alarak sana alan açıp, anahtarını da sana verendir. Kontrolü sana bırakan, sana koşulsuz şartsız teslim olandır…
Mütevazı ol. Birinden üstün olduğunu düşündüğün anda, onun potansiyelini hatırla. Tanrısallığını. Onun da aynı senin gibi tanrıdan kopup geldiğini. Belki de senin aksine, tekamülünün son evresinde olduğunu. Belki de bu dünyadaki idrakinin seninkinden az olmasının sebebinin, potansiyelinin seninkinden daha yüksek olduğunu ve henüz buna hazır olmadığı için onu kendinden bile gizlediğini.
Eşitiz.
Şu koskoca evrende bir bütünün parçası olarak küçücük ve önemsiz ama tek başına da kainat için ne kadar önemli olduğunu hatırla.
Bir tek “sen” olmasaydın, bu koskoca kainat olmayacaktı.
Değerliyiz.
Ve bedeninin sana teslim olduğu gibi, sen de tanrıya teslim ol.
Bırak, dünyayı senin aracılığınla deneyimlesin.
Bedenin sana, sen tanrıya, tanrı bedenine hizmet etsin. Bu döngüyü bozarak kendine ve bütüne ihanet edebilecek tek varlığın “sen” olduğunu bil ve “uyanık ol”.
Bedeninin sorumluluğunu al.
Tanrı, dünyayı senin gözlerinle izler.
Çiçeği senin burnunla koklar.
Toprağa ayakların yoluyla basar.
Gözlerin onun gözleridir.
Burnun onun burnudur.
Ayakların onun ayaklarıdır.
Sürücü koltuğuna oturmanın yolu, bedeninin kontrolünü ona bırakmaktır. Çünkü sen, ondan ayrı değilsin.
Sen onun için izleyen ve ona veri toplayansın.
Sen şahit olansın.
Her gün yeni bir şey öğren ve paylaş.
Anlatmak, öğrenmenin en iyi yoludur.
Ve hatırla,
Her şey değişir. Fikirlerinde öyle..
Ve cesur ol.
Yarın değişeceğini bildiğin düşüncelerini, birkaç kendini bilmez tarafından yargılanacağın gerçeğine rağmen, bugün ifade etme cesareti göstermek zorunda olmak gelişimin bedelidir.
Eksiği olan yargılanmaz; yargılayan eksiktir.
22.12.2021 | 19.55
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder